
6331 Sayılı İş sağlığı ve Güvenliği Kanunu
Bildiğiniz gibi 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunu özelde çalışanların iş sağlığı ve güvenliğini konu edinen yasa olarak karşımıza çıktı. Bu yasadan önceki iş yasalarımız daha çok çalışma sürelerini konu alsa da çalışma ortamı ile ilgili verileri de içermekteydi. Fakat yine de artan üretim kapasitesi iş gücü yeni ve farklı sektörlerle birlikte iş kazaları ve meslek kazalarının artışı çalışma ortamı ve çalışanlarla ilgili önlem alma ve birazda AB direktifleri ile yeni iş sağlığı ve güvenliği kanunumuz 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunu ortaya çıkmıştır. Prensipte çalışanı korumak, işletmeyi korumak üretim güvenliğini sağlamak ve kaliteyi artırmakla yola çıkıldı özünde ise iş kazaları ve meslek hastalıklarının önüne geçme formülü ve PUKO döngüsü… yani özetle iş sağlığı ve güvenliği yasasının işlenilebilirliği bir grup tarafından planlanacak uygulama yapılacak ve kontrol edilecekti peki kim yapacaktı? Bu işi burası oldukça önemliydi çünkü yapacağınız iş özünde çalışan insan sağlığı ve güvenliği bunun içinde uzman bir kadronun hâkimiyetin de olması gerekliydi. Bu da yine zorunluda olsa çalışma hayatına yakın bir takım meslek gruplarının belli bir eğitim aşaması ve sınavdan alınan geçer not ile isg profesyonelleri (iş güvenlik uzmanı işyeri hekimi diğer sağlık personeli) bu işi üstlenmişti. Bundan sonraki aşama yapılan işlerin tehlike sınıflarına bağlı olarak işletmelerde kısmi ya da tam süreli isg profesyonelleri görevlendirme yükümlülüğü işverene getirildi. İsg profesyoneli işletmede ya da çalışma ortamında tehlike ve riskleri belirleyip bir risk değerlendirmesi yapacak bu risk değerlendirmesinde tehlike kaynağı risk şiddeti gibi veriler nitel veya nicel bir şekilde ortaya çıktıktan sonra en yüksek risk değerinden başlayarak bir sıralama yapılacaktır. Bu sıralama yapılırken aynı zamanda düzenleyici önleyici faaliyetler isg profesyonelince belirtilip kısa sürede belirli bir termin tarihi koyulduktan sonra işverenin önleyici faaliyeti bu tarihlerde yapılması tebliğ edilecekti. Tüm bu işlemler yapılırken belirli bir plan oluşturulur önleyici faaliyetler uygulanır ve sonraki aşamada bunlar kontrol edilir. Yine yasa kapsamında çalışma ortamının uygunluğu dikkate alınır. Örneğin işletmede bulunan herhangi bir makinanın üzerinde makine kayış kasnak koruyucu sistem, acil durdurma düğmesi, uyarı işareti, çalışma talimatı, makine periyodik bakımı, çalışan kişinin duruşuna uygunluğu gibi tüm risk oluşturan faktörler değerlendirilir. Özelden genele önlem faaliyetleri uygulanır. Tehlikeler kaynağından giderilmeye başlanır toplu korunma önlemleri başta olmak üzere tüm çalışanlar için var olan riske bağlı olarak ikinci bir risk oluşturmayan kişisel koruyucu donanımlar kullanılır. Çalışma ortamlarında çalışanların korunması ile birlikte işletme güvenliği alınmış olur. Genelde tüm işletmelerde elektrik tesisatlarının periyodik bakımları, topraklamalar, yangın ile ilgili tüm gerekli önlemlerin alınması, acil durumda alınacak tedbirler başta olmak üzere ana başlık olarak değerlendirilip her an bir vaka gerçekleşebilecek gibi acil durum tatbikat yapma yükümlülüğü getirildi. Çalışan personelden belirli sayılara bağlı olarak çalışan temsilcileri, acil durum ekipleri eğitilecek olası iş kazaları ve acil durumlarda müdahalede bulunulacak en yakın tahliye kapıları belirlenecek ve güvenli bir toplanma alanı oluşturulup tüm çalışanlara tebliğ edilecektir. Özetle yeni iş sağlığı ve güvenliği yasamız teorikte önlemler açısından çok donatılı görünmektedir. Bir isg profesyoneli olarak çalışma sahasında 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği yasası nasıl işlenen bir döngü mü? İş kazası ve meslek hastalıkları gibi konuları sonraki yazılarımda sizlerle paylaşacağım kazasız günler dileğiyle…