İş Güvenliği ve Eğitimin Önemi
İş Güvenliği ve Eğitimin Önemi

İş Güvenliği ve Eğitimin Önemi

İş sağlığı ve güvenliği uygulamaları, tarihi milattan öncesine dayanmakta olup yeni kanunlar ve
yönetmeliklerle desteklenerek günümüze kadar gelmiştir. Bu çalışmalar teknolojinin de değişmesi, gelişmesi ve ilerlemesi ile işyerlerinde kullanılan makine ve ekipmanlardan çalışanların kullandığı kişisel koruyucu donanımlara kadar çok geniş kapsamlı olmaktadır. Makine ve ekipmanlar çalışma şartları, çalışan sayısı, çalışmanın yapıldığı ortam gibi faktörler göz önünde bulundurularak gelişmiş ve gelişmeye devam etmektedir. Örneğin Yeraltı kömür işletmelerinde önceden sadece insan gücüyle yapılan kazılar şimdi belirli yerlerde mekanize olarak yapılmakta ve bu amaçla kullanılan makineler sürekli geliştirilmektedir. İş yerlerinin faaliyet alanına göre verilen kişisel koruyucu donanımlar da değişmekte olup insan sağlığına zarar verebilecek unsurlar göz önünde bulundurularak seçimi yapılmakta ve sürekli geliştirilmektedir. Bir yandan makine ekipmanların gelişimi, kişisel koruyucu donanımların geliştirilmesi ve bunların emin edilmesi, bir yandan çalışanlara verilen temel iş sağlığı güvenliği eğitimleri, hazırlanan programlar çıkarılan kanunlar ve uygulamalar diğer taraftan yine artan iş kazaları ve meslek hastalıkları.

İş kazalarının sebepleri 3 ana başlık altında toplanmıştır.

  • Tehlikeli Davranış
  • Tehlikeli Durum
  • Kaçınılmaz Önlenemez Durumlar

Burada tehlikeli davranışlar iş kazalarının % 88 ‘ini, tehlikeli durum % 10 ‘unu kaçınılmaz önlenemez
durumlar da iş kazalarının % 2 ‘sini oluşturmaktadır. Tehlikeli durum diye adlandırdığımız başlık iş yerleri ile alakalı olan olaylardır. İş yerlerinin almadığı önlemler veya eksik bıraktığı uygulamalardır. Burada en çok dikkat çeken birincisi yani tehlikeli davranışlardır.

Ne demek tehlikeli davranış?

İnsanın sergilediği hareketler, kendi yaptıkları yanlışlar. Yani istatistiki verilere göre aslında iş
kazalarının %88 ini çalışanlar kendileri yapmakta. Eğitimlerde de sık sık verdiğimiz örnekteki gibi
“Araba gidip kendi başına kaza yapmaz. Mutlaka bir kullanan olacak” Bunun en büyük sebeplerinden bir tanesi insanlarda ki bana bir şey olmaz düşüncesi. “Bunca yıllık şoförüm hiç kaza yapmadım” gibi düşünceler. Ama unutulan önemli nokta kazaların anlık yaşanmasıdır. Yılların birikimiyle ortaya çıkan veya yıllar geçtikçe tecrübe arttıkça yok olan olaylar değildir. Bir anlık dikkatsizlik, dalgınlık, kural tanımazlık veya boşvermişlik telafisi olmayan sonuçlar ortaya koyabilir. Bu düşünce tarzını değiştirebilmek için “ağaç yaşken eğilir” atasözünü hatırlamak gerekir. İş sağlığı ve güvenliği kültürünü ilkokuldan itibaren çocuklarımıza aşılamamız atılacak olan en büyük adımlardan
bir tanesidir. Bu eğitimlerin yanında yapılacak olan tatbikatların da önemi çok büyüktür. Çocuklarımız
yangın anında veya deprem anında ne yapması gerektiğini bilmelidir. Bu konularla alakalı gerekli
eğitimler ve tatbikatlar kurallarına uygun şekilde uzman bir ekiple yapılmalıdır. Verilen eğitimler ve yapılan tatbikatlar bir kaza durumunda, doğru müdahale ile bir insanın hayatını değiştirebilecek veya
kurtarabilecek ilk yardım eğitimleri ile desteklenmelidir. İş sağlığı ve güvenliği kültürü ve ilkyardım okullarda zorunlu ders olarak okutulması ilerleyen dönemlerde hem bilinçli çalışanların hem de bilinçli işverenlerin oluşturduğu bir toplum olmamızda faydası büyük olacaktır.